Tasavvuf tarihi boyunca fikirleriyle kendilerinden sonraki düsünürleri harekete geciren veld sfilerden biri de, Hakm Tirmizdir. Esas gayesi, temel kaynaklari Kuran ve sünnet olan Islami hemen her yönüyle anlamak ve anlatmak olan Tirmiznin, bu isi yaparken yürüdügü yol tasavvuftur. O, diger din disiplinlerden de faydalanmakla birlikte meseleleri esas olarak bir sfi nazariyla ele almistir. Hakm Tirmiz ismi anildiginda akla gelen ilk eser Hatmul-Evliyadir. Nübüvvet ve velayet meselesi karsilastirmali olarak tasavvuf tarihinde ilk defa ayrintili sekilde bu eserde ele alinmistir. Tirmiznin bu eserinde islemis oldugu konular basta Ibn Arab olmak üzere kendisinden sonra yasayan bircok mutasavvifin ilgisini cekmistir. Özellikle hatmul-velaye görüsü ondan sonra tasavvuf tarihinin tartisilan meselelerinden biri haline gelmistir.