Carkcibasi tam bir Felemenkli tipi... Basinda bir kalpagi ve bol salvari ile ayaklarinda tahta ayakkabilari eksik... Mavi gözlü, sisman bir adam... Agzina piposunu alinca tip daha tamamlaniyor. Kendine mahsus garip bir Ingilizceyle bana Türklerden bahsediyor. Balkanlilar icinde en cok Türkleri severim diyor ve on yasindaki cocugunun Türkleri nasil tasavvur ettigini bircok jestler yaparak anlatiyor. Bu jestlere nazaran cocugun hayalinde dogan Türk tasviri palabiyikli, salvarli ve yataganli bir yeniceri agasi olsa gerek. Istanbulun hareketli limanindan Londranin sisli kiyilarina uzanan sira disi bir yolculuk... Jules Verne ve Camille Flammarion gibi isimlerden etkilenerek cografyaya ve yazmaya ilgi duyan, bu ilgisini Sorbon Üniversitesinde cografya egitimiyle pekistiren Faik Sabri, Prof. Erich Obst ile Istanbul Üniversitesinde Cografya Enstitüsünü kurarak akademik alanda da öncü bir figür olarak karsimiza cikar. Faik Sabri, Telamon adli bir sileple ciktigi bu macerada, sadece bir cografyaci degil, ayni zamanda bir yazar ve düsünür olarak da yansiyor satirlara. Izmirin canli sokaklarindan Pirenin antik limanina, Amsterdamin kanallarindan Londranin tarihi dokusuna uzanan bu rota, yazarin zengin deneyimleri ve derin gözlemleriyle hayat buluyor. Kitap, sadece cografi bir rotanin izinden gitmiyor, ayni zamanda farkli kültürlerin, insanlarin ve yasam tarzlarinin da kültürel haritasini cikariyor. VakifBank Kültür Yayinlari etiketiyle yayinlanan bu kitap, bir dönemin Avrupasina acilan bir pencere olmasinin yani sira ayni zamanda bir yazarin ic dünyasina yapilan yolculugu da gözler önüne seriyor.