Dünyaya gelip de sevmeyen, asik olmayan insan pek azdir. Dünyaya yön veren liderlerin özel hayati hep merak edilir. Coguna tabu gözü ile bakan bu insanlar da elbette sevmisler, asik olmuslar, nice cefaci dilberlerin kulu kölesi olmuslardir. Dünya lideri Mustafa Kemal de bilhassa genclik döneminde her insan gibi sevgi ve ask konularina ilgisiz kalmamisti. Elbette onun icin en büyük ask memleket, vatan askiydi. Ama yüreginde sevgiye de, sevmeye ve sevilmeye de yer vardi. O da her insan gibi sevmeye, sevilmeye ilgisiz kalmadi ve gönül kapilarini ardina kadar acti. Mustafa Kemal Latife Hanimla evlenmesinden bir hafta önce, 22 Ocak 1923 aksami Bursadaydi. Kendisini agirlamak icin can atan Raufi Bey ve esi Laika Hanim, onuruna bir aksam yemegi vermislerdi. Bir aralik Laika Hanim, bir hayli tereddütten sonra tüm cesaretini toplayarak -Pasam dedi. Af buyurunuz, bir sey sormak istiyorum Hic sevdiniz mi Etrafta cit yoktu. Madam Brodun otelinin genis salonundaki sofrada tüm baslar ve gözler Mustafa Kemal Pasaya cevrilmisti. Kadehinden bir yudum daha aldiktan sonra isiltili bakislarini tekrar Laika Hanima cevirdi -Her ne kadar bir asker ve komutan olarak cadirda, karargahta bir ömür sürdük ise de, biz de insaniz hanimefendi. Bizim de carpan bir kalbimiz, bizim de bir his tarafimiz var