Platon dünyayi görünenler ve düsünülenler olmak üzere ikiye ayirdiginda, tarihin ve tarihselligin, hakikat arayisinin önünde bir engel olarak görülmesinin de yolunu acmisti. Nietzsche, filozoflari tarih duygusundan yoksun olduklari gerekcesiyle kiyasiya elestirirken, tarihe karsi kemiklesmis önyargilarini yikmalari, degerlerini yeniden degerlendirmeleri icin bu yüzden cagrida bulunuyordu. Alman filozof Erich Rothackerin ölümünden önce kaleme aldigi bu son kitap, onun Nietzschenin bu cagrisina verdigi olumlu bir yanittir. Felsefenin beylik hakikat ve nesnellik arayisina karsi insani tarihsel bir kültür varligi olarak görmenin, tarih duygusunu bastirmayan perspektifli bakisin bizi vardiracagi sonuclari sergilemesi itibariyla da felsefe tarihinde benzersiz bir yere sahiptir Filozoflarin ve bilim insanlarinin degismezleri ararken tarihin akisina kapilmamak icin sorunlarini kati düsünce kaliplari icinde kalarak cözmeye calistiklarini ileri süren Rothackerin bu eserinde olgunlastirdigi dogmatik kavrami, Kuhnun ünlü paradigma kavraminin, hatta Feyerabendin bilimsel bagnazlik elestirisinin önceli olarak da görülmektedir.