Bitki ve hayvanlarin bilimsel isimleri cogumuza anlasilmaz gelir; bu Latince terimlerin ancak, tozlu odalarda büyüteclerle acayip numuneleri inceleyen taksonomistler icin ilgi cekici olabilecegini düsünürüz genelde. Evrimsel ekolog Stephen B. Heard ise bize bu önyarginin ne kadar yanlis oldugunu, bilimsel isimlerin ardinda ne kadar ilginc hikayelerin yatabildigini gösteriyor.

Isvecli botanikci Carl Linnaeusin icadi olan isimlendirme sistemi sayesinde, bilimsel isimlerin özellikle de belli kisilere gönderme yapan eponim isimlerin biliminsanlarinin kisiliklerine acilan bir pencere haline geldigini belirten Heard söyle diyor Eponim isimlerin actigi pencereden baktigimizda, insanligin en iyi ve en kötü yanlarini görürüz. Bilimin, icinde cokca kisilik ve tarih barindiran bütünüyle insani bir faaliyet oldugunu ve isimlendirilen tür, ona ismini veren kisi ve isimlendirmeyi yapan biliminsani arasindaki sasirtici baglantilarla sekillendirildigini anlariz.

Bu isimlerin gönderme yaptigi kisiler arasinda kimler yok ki Charles Darwin ve Alexander von Humboldt gibi meshur biliminsanlari; Maria Sibylla Merian gibi, daha az bilinen ama bitki ve hayvan bilimine büyük katkisi olmus insanlar; David Bowie, Beyoncé ve Frank Zappa gibi müzisyenler; Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi gibi fantastik romanlarin ve diger edebi türlerden eserlerin kahramanlari; hatta ne yazik ki Hitler gibi diktatörler ve daha niceleri.

Asktan nefrete, hayranlik ve minnetten horgörü ve intikama bircok insani duyguyu barindiran hikayelerle örülü olan ve bilim pratiginin güzel yanlarina oldugu kadar kimi eksiklerine de dikkat ceken bu kitabi bütün bilimseverlere tavsiye ediyoruz