Booth Tarkington, Amerikanin sanayilesen toplumuna getirdigi elestiriler ve insan iliskileri konusundaki yüksek duyarliligi bir araya getirdigi 50ye yakin kitap yayinlamis ve Pulitzer Ödülünü iki kez almayi basarmis 3 yazardan biri olmustur. Orson Welles tarafindan senaryosu da yazilan bu kitap, 2 kez de filme uyarlanmistir. Muhtesem Ambersonlar, yazarin en cok ilgi gören ve Pulitzer Ödülü almasini saglayan romanidir. Yazin kalitesi olarak cok üstün bir yerde görülen bu eser, özellikle baskahramani George Amberson Minaferin yasadigi drami ve yasamindaki yikici degisimi kucaklayabilmesini anlattigi enfes bölümleriyle, yüzbinlerce okurun kalbinde taht kurmustur.

Güclü ve zengin bir ailenin tek erkek cocugu olarak oldukca simarik ve basina buyruk yetistirilen ve bilhassa annesi Isabel tarafindan cok simartilan Georgie, derin ama temkinli bir aska tutulur. Bu sirada yasamdaki durumu da tersine dönmeye baslar. Ailenin zamana ayak uyduramayisi ve giderek azalan gelirleri yaninda, bir de miras kavgasinin baslamasi, ailenin sonunu hazirlamaktadir. Dedesi Albay Ambersonun vefatinin ardindan, borclar yüzünden tüm mal varligi satilir ve George ile halasi kelimenin tam anlamiyla sokakta kalirlar. Yasam, artik baska bir yüzünü göstermektedir onlara. sik oldugu kizin babasi da kendi annesine asiktir ve buna öyle bir tepki göstermistir ki, ayni zamanda aile dostlari da olan bu adamin yardimina gercekten ihtiyaci oldugu halde gururuna yediremez ve ac kalmak pahasina, hep yaptigi gibi kafasinin dikine gider. Bu asi genc, zamanla yasamin bir kahramani haline gelirken, bir yandan da tüm ülke ve iliskiler de degismektedir. Tüm eserleriyle yayin programimizda yer alacak olan Tarkingtoni seveceksiniz...